Şiir

Şöyle Hayran Eyle Beni

Şöyle Hayran Eyle Beni

Şöyle Hayran Eyle Beni Şiiri

Şöyle hayran eyle beni,
Aşkın oduna yanayım.
Her nereye bakar isem,
Gördüğüm seni sanayım.

Hem beni okur Sübhân’ım,
Eşiğine dün gün yönüm.
Anda çıkar benim günüm,
Ya ben nice eğleneyim.

Yedi tamu dedikleri,
Katlanmaya bir âhıma.
Sekiz uçmak aldamaya,
Bunda neye eğleneyim?

Yüz bin hûri gelir ise,
Aldamaya bu canımı.
Aşkın gönlüm yağmaladı,
Senden nice usanayım.

Senin aşkın duydu canım,
Terkini urdum cihanın.
Hergiz bilinmez mekanın,
Seni nerde arayayım?

Her dem söylenir haberin,
Hergiz bulunmaz eserin.
Götür yüzünden perdeyi,
Didârına göyüneyim.

Kaynar denizleyin canım,
Oynar gemileyin tenim.
İki deniz arasında,
Gark oluban uşanayım.

Yedi deniz geçer isem,
Yetmiş ırmak içer isem.
Susuzluğum kanmaz benim,
Dost şerbetiyle kanayım.

Sekiz uçmak arzularsa,
Yetmiş bin huri gelirse,
Aldamaya bu canımı,
Burda nice aldanayım.

İlm-i hikmet okuyanlar,
Aşktan ferâgattır bunlar.
Mansûr oldum asın beni,
Ko dillerde söyleneyim.

Yunus Emre’nin bu sözü,
Cana doldu âvâzesi.
Kördür münkirlerin gözü,
Ben nicesi göstereyim.

Yunus Emre (k.s)


Lügat:

od: ateş, edebiyatta/tasavvufta aşk ateşi olarak da kullanılır.
Sübhân: eksikliklerden uzak ve mükemmel sıfatlar sahibi olan Allah.
tamu: cehennem.
ah: ilenme, beddua. sesin tonuna göre pişmanlık, öfke, özlem, beğenme, sevgi vb. duygular anlatan bir söz.
uçmak: cennet. Allah’ın uçmağı: Allah’ın cenneti.
huri: cennet kadınlarını ve bu kadınların güzelliğini ifade eden bir tabir.
usanmak: sık sık yinelenmesi ya da uzun sürmesi yüzünden hoşnutsuzluk, sıkıntı duyumsamak, bezmek, bıkmak.
urmak: vurmak.
hergiz: asla, katiyyen; hiçbir suretle.
didar: yüz, çehre; mülâkat, görüş, görünme, görüş kuvveti, göz, açık, meydanda, göz, görme, görünme, görüşme, buluşma, yüz. Cenâb-ı Hakk’ın müminlere vâdettiği görünüşü, tecellîsi.
göyünmek: üzülmek, kederlenmek.
gark olmak: gömülmek, batmak, boğulmak. bir şeyden bol miktarda olmak.
hikmet: bilgelik, sebep, gizli sebep, özlü söz, vecize.
ferâgat: tok gözlülük. hakkından vaz geçmek, bir şey istememek. şahsî dâvasından vaz geçmek. fedakarlık, özveri, kişisel hakkından vazgeçme. hakkı olanı bile istememe.
avaz/avaze: ses, yükses ses, nara.
münkir: inkar eden, gerçeği yalanlayan. reddeden, kabul ve îtiraf etmeyen kimse. islâm dînindeki îman esaslarını inkâr eden, inanmayan (kimse), îmansız, inkârcı.


Şöyle Hayran Eyle Beni Şiiri
Yunus Emre Şiirleri
Yunus Emre Divânı

Yorum Yaz