Şiir

Erenler Bir Denizdir Âşık Gerek Dalası

Erenler Bir Denizdir Âşık Gerek Dalası

Erenler Bir Denizdir Âşık Gerek Dalası Şiiri

Erenler bir denizdir, âşık gerek dalası,
Bahri gerek denizden girip gevher alası.

Yine biz bahri olduk, denizden gevher aldık,
Sarraf gerek gevherin kıymetini bilesi.

Yürü var epsem olgıl, ne simsarlık satarsın?
Ali gibi er gerek işbu sırra eresi

Muhammed Hakk’ı bildi, Hakk’ı kendinde gördü,
Cümle yerde Hak hazır, göz gerektir göresi.

Dile rızkını Hak’tan “Nahnu kasemnâ” pinhan,
Nefsin bilmiş ol gerek göz hicâbın silesi.

Dedim işbu nefesi aşıklar hükmü ile,
Bahıllıksız er gerek bir karara durası.

Alimler kitap düzer, karayı aka yazar,
Gönüllerde yazılır bu kitabın süresi.

Yürü hey sofu zerrak, ne salusluk satarsın?
Hak’tan artık kim ola kula dilek veresi.

Hak durağı gönülde, ayeti var Kur’anda,
Arştan yukarı ancak aşk burcudur kalesi.

Şöyle deli olmuşam, bilmezem dünden günü,
Yüreğime işledi aşk odunun yarası.

Gel şimdi miskin Yunus, tut erenler eteğin,
Cümlesi miskinlikmiş, yokluk imiş çaresi.

Yunus Emre (k.s)


Lügat:

bahri: denizle ilgili, denizci.
gevher: cevher, inci, elmas, değerli taş.
epsem: sessiz, ses çıkarmayan, susan.
pinhan: gizli, saklı, gizlenmiş.
bahıllık: cimrilik.
sarraf: mesleği, altın ve gümüş para vb. alıp satmak, değerli kâğıt ticareti yapmak olan kimse.
pinhan: gizli, saklı, gizlenmiş.
sâlûs: iki yüzlü, riyakâr. sâlûsluk: iki yüzlülük, riyakârlık.
zerrak: iki yüzlü.
burc: belli bir şekil ve surete benzeyen sabit yıldız kümesi. kale, yüksek bina.
miskin: çok uyuşuk olan; hiç veya yeteri kadar malı olmayan kimse, zelil, zayıf. Tasavvuf. Kulun, gerçek zenginin Cenâb-ı Hak olduğunu ve kendisinin O’na karşı mutlak bir ihtiyaç içinde bulunduğunu bilmesi durumu.


Erenler Bir Denizdir Şiiri
Yunus Emre Şiirleri
Yunus Emre Divânı

Yorum Yaz