Şiir

Şu Göz ki Seni Gördü

Şu Göz ki Seni Gördü

Şu Göz ki Seni Gördü Şiiri

Şu göz ki seni gördü,
O neye nazar etsin?
Şu can ki seni duydu,
Tende ne karar etsin?

Aşkına düşen aşık,
Derdine yanar dün gün,
Vaslındır ona derman
Hekim ne tımar etsin?

Aşkın ezeli Hacem,
Yoklukta komuş varın.
Bu remzi duyan aşık,
Yokluğu şikar etsin.

Sen bir gani sultansın,
Canlar içinde cansın.
Vasfın kaleme gelmez,
Dil kanda şümar etsin.

Gerçek şaha kul olan,
Gönlünü sana veren,
Seni kendinde bulan,
Kanceru sefer etsin.

Bu çeşniyi tadana,
Kim ne vereler kana.
Derdine düşen cana,
Hekim ne tımar etsin.

Bu sırrı duyan kani,
Ger aşık ise canı.
Açıldı gevher kanı,
Alana haber etsin.

Aşkın ola emelim,
Sürüle gönül gamım.
Vaslına eren bir dem,
Bin canı nisar etsin.

Şimdi ki Yunus kalmış,
Hazret’e yüzü kara.
Bir nesnesi yok müflis,
Neyile pazar etsin?

Yunus Emre (k.s)


Lügat:

nazar: bakmak. mürşidin müridine bakması yoluyla ilahî feyzin müridin kalbine akması.
vasl: kavuşma. Allah Teâlâya kavuşma; velî olma. âşığın sevdiğine kavuşması.
derman: bir şeyi yapabilme gücü. bir hastalığı iyileştiren şey.
hekim: insanlardaki hastalıkları tanılayan ve onları ilaçlarla ya da kimi araçlarla sağaltan, hekimlik öğrenimi görmüş kimse. doktor, tabip.
tımar: yara bakımı, bakıp iyileştirme. tımar eylemek: yaralara bakmak, yaraları temizleyip iyileştirmek.
ezeli: başlangıcı olmayan, öncesiz, eski. eskiden beri gelen, çok eski, eski.
hâce: yol gösterici, müderris, efendi.
remz: işaret, işaretle anlatmak. gizli ve kapalı söyleme.
şikâr: av, avlanan hayvan. vvlama. düşmandan ele geçirilen mal. ganimet.
gani: bol, çok. parası, malı mülkü çok olan, varlıklı, varsıl, zengin (kimse).
vasf: bir kimsenin veya şeyin durumunu anlatarak tarif etmek.
şümar: hesap, sayı. sevgi, muhabbet.
çesni: yiyecek, içecek şeyler için) hoşa giden tat, lezzet. tadımlık.
kani: kanaat eden. kendinde olan helâla razı olup, başkasının hiçbir şeyine göz dikmeyen. kanmış. inanmış. tatmin olmuş. dokunaklı ve iğneli söz söyleyen. kinayeli konuşan. yetinen.
gevher: cevher. bir maddenin özü. değerli taş.
nisar: saçma, saçılma, serpme, serpilme. i’ta etmek. vermek.
müflis: iflas etmiş, bütün parasını, anamalını batırmış (kimse). âhirette hesâblar görülürken, hakkı olanlara bütün günahları verilip, hiç sevâbı kalmayan ve hak sâhiplerinin günâhlarını yüklenerek, cehennemlik olan kimse.


Şu Göz ki Seni Gördü Şiiri
Yunus Emre Şiirleri
Yunus Emre Divânı

Yorum Yaz