Şiir

Ya İlâhi Ger Suâl Etsen Bana

Ya İlâhi Ger Suâl Etsen Bana

Ya İlâhi Ger Suâl Etsen Bana Şiiri Yunus Emre Divânı

Yâ İlâhî ger suâl etsen bana,
Cevabım işbu idi anda sana.

Ben bana zulmeyledim ettim günâh,
N’eyledim n’ettim sana ey padişah.

Gelmeden dedin hakıma kem diye,
Doğmadan dedin “asa Âdem” diye.

Ben mi düzdüm beni, sen düzdün beni,
Pûr ayıp nîşe getirdin ey ganî.

Gözüm âçıp gördüğüm zındân içi,
Nefs ü hevâ pür dolu şeytân içi.

Haps içinde ölmeyeyim diye aç,
Mısmıl u murdar yedim bir iki kaç.

Nesne eksildi mi mülkünden senin,
Geçti mi hükmüm, ya hükmünden senin.

Rızkını yeyip seni aç mı kodum?
Ya yeyip öynünü muhtaç mı kodum?

Kıl gibi köprü gerersin geç diye,
Gel seni sen tuzağını seç diye.

Kıl gibi köprüden âdem mi geçer?
Ya düşer, yâ dayanır, yahut uçar.

Kulların köprü yaparlar hayr için,
Hayrı budur ki, geçerler seyr için.

Tâ gerek bünyâdı muhkem ola ol,
Ol geçenler aydalar uş doğru yol.

Terazi kurarsın hevâset tartmağa,
Kasdedersin beni oda atmağa.

Terazi ona gerek, bakkal ola,
Ya bezirgân tâcir ü attâr ola.

Yunus Emre (k.s)


Lügat:

ger: eğer.
işbu: işte bu, bu, şu.
anda: onda.
kem: kötü. kötü amaçla bakmak.
pür: dolu, çok.
gani: bol, çok. parası, malı mülkü çok olan, varlıklı, varsıl, zengin (kimse).
heva: arzu, meyil, heves.
mısmıl: temiz, pak şey. doğru, iyi, tutarlı.
murdar: kirli, pis; şeriata uygun olarak kesilmemiş olan hayvan.
bünyad: temel, esas, yapı, bina.
muhkem: sağlam, sağlamlaştırılmış, kuvvetli.
uş: şimdi, işte, gibi.
hevâset: nefse uyarak yapılan şeyler, kötülük.
od: ateş, edebiyatta/tasavvufta aşk ateşi olarak da kullanılır.
bezirgan: tüccar; alışverişte çok kâr amacı güden kimse.
attâr: güzel kokular, iğne iplik vesaire satan; aktar. meşhur mutasavvıf.


Ya İlâhi Ger Suâl Etsen Bana Şiiri
Yunus Emre Şiirleri
Yunus Emre Divânı

Yorum Yaz