Şiir

Sensin Bize Bizden Yakın

Sensin Bize Bizden Yakın

Sensin Bize Bizden Yakın Şiiri

Sensin bize bizden yakın,
Görünmezsin hicap nedir?
Çün aybı yok görklü yüzün,
Üzerinde nikap nedir?

Sen eyittin ey Padişah,
Yehdillahü limen yeşa. *
Şerikin yok senin haşa,
Şuçlu kimdir, ikab nedir?

Levh üzere kimdir yazan?
Azdıran kim, kimdir azan?
Bu işleri kimdir düzen?
Bu suale cevap nedir?

Rahimdürür senin adın,
Rahimliğin bize dedin.
Mürşitlerin müjdeledi,
Lâ taknatû hitap nedir?

Bu işleri sen bilirsin,
Sen verirsin, sen alırsın.
Ne kim kıldım çün bilirsin,
Ya bu soru hesap nedir?

Kani bu mülkün sultanı,
Bu ten ise kani canı.
Bu göz görmek diler onu,
Bu mebde ü mead nedir?

Yunus bu göz onu görmez,
Görenler hot haber vermez.
Bu menzile akıl ermez,
Bu kovduğun serap nedir?

Yunus Emre (k.s)


* Yehdillahü limen yeşa. (Nur Sûresi, 35. Ayet-i Kerime)


Lügat:

hicab/hicap: utanma, perde. iki nesne arasına konan engel, örtü. bir kişi ile bir nesne arasında yer alan ve arkasında bulunanların görülmesine engel olan şey.
görklü: güzel, heybetli, gösterişli.
nikâb: yüz örtüsü, peçe, perde.
eyitmek: söylemek.
şerik: ortak.
haşa: Allah göstermesin. bizden uzak olsun.
ikab: şiddetli azab, eziyet, ceza. ezâ, cefâ.
levh: tahta, düz ve üzerine yazı, resim vesaire yazılabilir levha. levh-i hatır: hafıza.
sual: soru.
Rahim: kullarına karşı bağışlayıcı olan ve merhamet eden.
mürşid: irşad eden, müridlere rehberlik yapan ve onları irşad eden kişi. Kur’an-ı Kerim ve Sünneti Seniyyeye ait ölçüleri hayata geçirerek bu ölçüleri nefsinde bizzat yaşayan ve bağlılarını dinin esasları, dini hayat, tevhid, marifetullah konusunda terbiye ederek onları fenafillaha (Allah’ta fani olmaya) eriştirmek için önderlik eden rehber.
lâ taknatû: umut kesmeyin.
hitap: sözü bir kimseye ya da kimselere yöneltme, karşıdakine ya da karşıdakilere seslenme.
kani: kanaat eden. kendinde olan helâla razı olup, başkasının hiçbir şeyine göz dikmeyen. kanmış. inanmış. tatmin olmuş. dokunaklı ve iğneli söz söyleyen. kinayeli konuşan. yetinen.
mülk: ev, dükkân, arsa, arazi gibi taşınmaz mal. vakıf olmayıp doğrudan doğruya birinin malı olan yer ya da yapı.
mebde ü mead: başlangıç ve yeniden dönüş zamanı.
hod: kendi. hod be hod: kendi başına.
menzil: iki konak arasındaki uzaklık, bir merminin ulaşabildiği uzaklık, ok atma yarışlarında erişilen mesafe, yolculukta dinlenmek amacıyla durulan yer, bir günlük yol.
serab: çölde, sıcak ve ışığın tesiriyle ilerde veya ufukta su ve yeşillik var gibi görünme olayı. şaşkın hale gelme. şaşkın, şaşırmış.


Ayrıca bakınızYunus Emre Sözleri” ve “Resimli Yunus Emre Sözleri” başlıklı sayfalarımıza…


Sensin Bize Bizden Yakın Şiiri
Yunus Emre Şiirleri
Yunus Emre Divânı

Yorum Yaz