Şiir

Doldur Bize Sun Kadehi

Doldur Bize Sun Kadehi

Doldur Bize Sun Kadehi Şiiri

Doldur bize sun kadehi, aşk şarabından ey sâki,
Ol denizden içir bize, k’andan içer şeyh-u faki.

Sohbetimiz ilâhîdir, sücümüz Kevser suyudur,
Şahımız şahlar şahıdır, çalgımızdır dost fırakı.

Kim ki bir dem sohbet ola, müftü müderris mat ola,
Bir ilâhî devlet ola, ondan içen oldu bâki.

Hırka ile taç yol vermez, fereciyle âlim olmaz,
Din diyanet olmayacak okusan yüz bin varakı.

Okudun yedi mushafı, ha taat gösterir safî,
Çünkü amel eylemedin, gerekse var yüz yıl oku.

Bin kez hacca vardın ise, bin kez gaza kıldın ise,
Bir kez gönül kırdın ise, gerekse var yollar doku.

Gönül mü yeğ, Kabe mi yeğ? Ayıt bana aklı eren,
Gönlü yeğ durur zira kim, gönüldedir dost durağı.

Gönüllerin komşuların ısmarladı Hak Resûl’e,
Miraç Gecesi dost ile bu keleci oldu dakı.

Yunus işin budur hemen, tutgıl gönüller eteğin,
Dilersen bâki olasın, gönüller oldular bâki.

Yunus Emre (k.s)


Lügat:

fereci: şeyhlerin ve ulemânın giydiği çok geniş ve bol üstlük.
firak: hasret, özlem, ayrılık, ayrılık acısı.
müderris: medrese ve büyük câmilerde yüksek seviyede ders okutan icâzetli âlim, medrese hocası.
müftü: il ve ilçelerdeki imam, hatip, vâiz, müezzin gibi din görevlilerinin âmiri durumunda olan ve dînî hususlarda fetvâ verme yetkisine sâhip bulunan memur. dînî hususlarla ilgili soruları cevaplandıran ve meseleleri fetvâ vermek sûretiyle halleden fıkıh âlimi.
varak: yaprak, kağıt. menzil, varılacak yer.
ayıtmak: eyitmek, söylemek, demek. bkz. eyit.
keleci: öz veya kusursuz, düzgün söz. sözleşme, anlaşma. söz, lakırdı.
dak: Hile, düzen.


Doldur Bize Sun Kadehi Şiiri
Yunus Emre Şiirleri
Yunus Emre Divânı

Yorum Yaz