Şiir

Hani Bana Sabr-u Karar

Hani Bana Sabr-u Karar

Hani Bana Sabr-u Karar Şiiri

Hani bana sabr-u karar, senin sözünü dinleyem?
Hani bana akl-u bili, duyubanı seni sevem?

Hani bana havsala ki halimi bilmeyeler,
Hani bana zor-u kuvvet ki senin aşkına doyam.

Canım seni seveliden benim halim hale döner,
Hani bana usul-i din, ilmin edebin bekleyem.

İzzet-ü erkan eyi ad, aşk yoluna noksan durur,
Ben n’iderim iyi adı, çün terbiyet aşktan yerem.

Gerçek sana aşık isem, arlanmaklık n’emdir benim?
Şükrane canımı verem, ger melamet donun giyem.

Zühd-ü taat usul-i din aşk haddinden taşra durur,
Nisbet değildürür bana secde vü rükut’u kıyam.

Dost sureti gözgüdürür, bakan kendi yüzün görür,
Gelsin o kendüsüz gelen, ben razımı ona derem.

Can gözüyle bakar görür Yunus gözüyle gördüğün,
Yoksa yaban gözü ile kimesneye ne söyleyem?

Yunus Emre (k.s)


Lügat:

sabr-u karar: sabrını tüketmek, kararsız etmek.
duyuban: duyup da…
havsala: leğen, zihnin bir şeyi anlama ve kavrama yetisi.
zühd-ü taat: takva ile yapılan ibadet.
terbiyet: terbiye.
arlanmak: utanmak, sıkılmak, hayâ etmek.
şükrane: teşekkür borcu olarak, teşekkür alameti.
melamet göyneği: (melamet hırkası) alçak gönüllülük, dünyâ malında gözü olmamak ve kanaatkar davranarak kendilerini toplumdan saklamaya çalışan bir manevi sûfi hali (gömleği/hırkası).
raz: gizli sır, saklı şey.
kimesne: kimse.


Hani Bana Sabr-u Karar Şiiri
Yunus Emre Şiirleri
Yunus Emre Divânı

Yorum Yaz