Şiir

Ey Sözlerin Aslın Bilen

Ey Sözlerin Aslın Bilen

Ey Sözlerin Aslın Bilen Şiiri

Ey sözlerin aslın bilen,
Gel, de bu söz nerden gelir?
Söz aslını anlamayan,
Sanır bu söz benden gelir.

Sözdür kılar kayguyu şad,
Sözdür kılar bilişi yad.
Eğer horluk, eğer izzet,
Her kişiye sözden gelir.

Söz karadan aktan değil,
Yazıp okumaktan değil.
Bu yürüyen halktan değil,
Hâlık avazından gelir.

Ne elif okudum, ne cim,
Varlığındadır kelecim.
Bilmeye yüz bin müneccim,
Tâallüm n’ıldızdan gelir.

Şule bize Ay’dan değil,
Aşk eri bu soydan değil.
Rızkımsa bu evden değil,
Deryâ-yı ummandan gelir.

Biz bir behâne arada,
Ayrık de elden ne gele.
Hak çün emir eyler cana,
Bu keleci ondan gelir.

Yunus bir derd ile âh et,
Kahr evinde n’eyler rahat.
Bu derde derman kefâret,
Bir âh ile suzdan gelir.

Yunus Emre (k.s)


Lügat:

şad: sevimli, neşeli.
yad: anma, hatıra, hatırda tutma, zikretme.
izzet: büyüklük, yücelik, ululuk; kuvvet, kudret, hürmet, saygı, ziyadelik ve üstünlük.
avaz: ses, yükses ses, nara.
Hâlık: her şeyi yaratan, yoktan var eden demektir.
keleci: öz veya kusursuz, düzgün söz. sözleşme, anlaşma. söz, lakırdı.
müneccim: yıldızların durumlarından ve devinimlerinden anlam çıkararak falcılık yapan kimse, yıldız falcısı.
tâallüm: ilim edinme. öğrenme. ders okuyarak öğrenme. öğrenme. ilim öğrenme.
ıldız: yıldız.
şule: alaz, alev, yalım, ışık, parıltı.
umman: engin deniz, okyanus.
derya: deniz. bir şeyin bol olduğu yer.
derman: bir şeyi yapabilme gücü. bir hastalığı iyileştiren şey.
suz: yanma, tutuşma. ateş. sıcaklık. yakan, yakıcı, bozucu.
kefâret: dinin belirli yasaklarının ihlâli durumunda yapılması istenen malî veya bedenî ibadet. günahları telâfi etme, ortadan kaldırma. günah ve hataları örtücü, telâfi edici kurban, sadaka, oruç gibi ibadetler.


Ey Sözlerin Aslın Bilen
Yunus Emre Şiirleri
Yunus Emre Divânı

Yorum Yaz