Şiir

Hak Çalabım Hak Çalabım

Hak Çalabım Hak Çalabım

Hak Çalabım Hak Çalabım Şiiri

Hak Çalabım, Hak Çalabım,
Sencileyin yok Çalabım.
Günahlarımız yarlığa,
Ey rahmeti çok Çalabım.

Ben aydıram ki ey gani,
Nedir bu derdin dermanı?
Zinhar esirgeme beni,
Aşk oduna yak Çalabım.

Ne sultan, ne baylardasın,
Ne köşk ü saraylardasın.
Girdin miskinler gönlüne,
Edindin durak Çalabım.

Gel kogıl beni yanayım,
Baştan başa uşatayım.
Ol sevdiğin Muhammed’e (s.a.v),
Olayım çırak Çalabım.

Kullar senin, sen kulların,
Günahları çok bunların.
Uçmak’ına koy bunları,
Binsinler bırak Çalabım.

Ne ilmim var, ne taatım,
Ne gücüm var, ne takatim.
Meğer senin inayetin,
Kıla yüzüm ak Çalabım.

Yarlığagıl sen Yunus’u,
Günahlı kullarınla.
Eğer yarlıgamazısan,
Key katı firak Çalabım.

Yunus Emre (k.s)


Lügat:

Çalab: Yaratan, Hak, Rab.
yarlığ: affetmek, bağışlamak, bağışta bulunmak. hükümdar buyrultusu.
aydırmak: dalgınlıktan kurtarmak, kendine getirmek, uyanık olmasını, ayıkmasını sağlamak, gözünü açmak.
gani: bol, çok. parası, malı mülkü çok olan, varlıklı, varsıl, zengin (kimse).
derman: bir şeyi yapabilme gücü. bir hastalığı iyileştiren şey.
zinhar: kesinlikle.
esirgemek: korumak. bir şeyi yapmaktan ya da vermekten kaçınmak.
miskin: çok uyuşuk olan; hiç veya yeteri kadar malı olmayan kimse, zelil, zayıf. Tasavvuf. Kulun, gerçek zenginin Cenâb-ı Hak olduğunu ve kendisinin O’na karşı mutlak bir ihtiyaç içinde bulunduğunu bilmesi durumu.
od: ateş, edebiyatta/tasavvufta aşk ateşi olarak da kullanılır.
uşatmak: ufalanmak. ufalatmak.
uçmak: cennet. Allah’ın uçmağı: Allah’ın cenneti.
taat: ibadet etmek. meşrû emir ve isteklere uyma. baş eğmek, emredileni yerine getirmek, söz dinlemek.
takat: dayanma, güç, katlanma, derman.
inayet: iyilik, kayra, atıfet, ihsan, lütuf.
yarlıgamak: affetmek, bağışlamak, bağışta bulunmak
firak: hasret, özlem, ayrılık, ayrılık acısı.
key: için, tâ ki, hangi, nasıl?


Hak Çalab’ım Hak Çalab’ım Şiiri
Yunus Emre Şiirleri
Yunus Emre Divânı

Yorum Yaz