Şiir

Ne Söz Keleci Der isem

Ne Söz Keleci Der isem

Ne Söz Keleci Der isem Şiiri

Ne söz keleci der isem, dilim seni söyleyecek,
Nerde yürürsem yürürüm, senden yana kaçar dilek.

Haktır seni sevmezlere cansız sûrettir der isem,
Onun için canlılara senin gibi mâşuk gerek.

Söyledin cümle âleme, henüz nikap içindesin,
Bir dem perdesiz yürüsen, iki cihan olur helek.

Dev, peri, insan ve melek, sever seni her mahlûkat,
Hayran olup ileyinde durmuş mudur hûr u melek.

Nuştur senin elin ile zehr-i katil içer isem,
Bilmezim ne manası var, o olur canıma tiryak.

Ger şehd-ü şekker yer isem, sensiz ağudur canıma,
Çün canımın sensin tadı, nerde bulam senden yeğrek?

Yüz bin eğer cevr-ü cefa uğrar ise sûretime,
Hiç eksilmez şâdîliğim, cümlesin yur seni sevmek.

Ne var eğer Yunus dahi aşk içinde zerre ise,
Aşk datıyla kayimdürür yer ile gök çarh-ı felek.

Yunus Emre (k.s)


Lügat:

keleci: öz veya kusursuz, düzgün söz. sözleşme, anlaşma. söz, lakırdı.
suret: biçim, görünüş. yazı ya da resim kopyası.
maşuk: sevgili. sevilen, aşık olunan.
âlem: yeryüzü ve uzayda var olan şeylerin tümü.acun, dünya, esk. cihan.
nikâb: yüz örtüsü, peçe, perde.
cihan: dünya. evren.
helek: iki dağın arası. aşırı derecede yorulmak.
mahlukat: yaratıklar.
huri: cennet kadınlarını ve bu kadınların güzelliğini ifade eden bir tabir.
nuş: içen, içici, içilecek şerbet, yudum.
mana: içyüz. akla yakın sebep. rüya, düş.
tiryak: panzehir, bitkisel, hayvansal ve madensel maddelerin karışımından yapılan macun.
ger: eğer.
şehd-ü şekker: bal şeker.
ağu: zehir.
yeğrek:daha iyi, daha üstün, daha uygun tutulan, yeğlenen.
cevr-ü cefa: imalı eziyet, gizli üstü kapalı sıkıntı.
şâdî: mahkeme hademesi. mübâşir. ilimden, edebiyattan hissesi olan. nağme ile şiir okuyan.
yurmak: yıkamak.
zerre: çok ufacık parçacık.
kayim: ayakta duran, bir işte sebat eden, direnen, duran.
çarh-ı felek: gökyüzü, sema, arş. talih, şans, sihir.


Ne Söz Keleci Der isem Şiiri
Yunus Emre Şiirleri
Yunus Emre Divânı

Yorum Yaz