Şiir

Mülk-i Bekadan Gelmişim

Mülk-i Bekadan Gelmişim Şiiri / İlahisi

Mülk-i bekadan gelmişim, fani cihanı n’eylerim,
Ben dost cemalin görmüşüm, hur-i cinanı n’eylerim.

Vahdet meyinin cürasın, maşuk elinden içmişim,
Ben dost kokusun almışım, müşk-i Hutan’ı n’eylerim.

İbrahim’im, Cebrail’e hiç ihtiyacım kalmadı,
Muhammed’im dosta gidem, ben tercümanı n’eylerim.

İsmail’im, Hak yoluna canımı kurban eylerim,
Çünkü bu can kurban olur, ben koç kurbanı n’eylerim.

Eyyub’layın şu maşukun çevrin tahammül eylerim,
Circis’leyin Hak yoluna çıkmayan canı n’eylerim.

İsa gibi dünya koyup, gökleri seyran eylerim,
Musa-i didar olmuşum ben, len-teranî n’eylerim.

Miskin Yunus maşukuna vuslat bulunca mest olur,
Ben şişeyi çaldım taşa, namus-u arı n’eylerim.

Yunus Emre (k.s)


Lügat:

fâni: bir gün ölecek olan, gelip geçici, bir gün sona erecek olan, kalıcı olmayan, kalımsız, ölümlü.
cihan: dünya. evren.
cemâl: yüz güzelliği. güzellik. Cenâb-ı Hakk’ın lütuf ve ihsânı ile tecellisi. hak ile söylenen doğru söz.
huri: cennet kadınlarını ve bu kadınların güzelliğini ifade eden bir tabir.
hur-i cinan: cennet kadınları.
vahdet: Allah’ın birliği. birlik, yalnızlık, teklik.
mey: şarap.
cüra: bir yudumluk su. içim, yudum.
maşuk: sevgili. sevilen, aşık olunan.
müşk: misk. misk kokulu.
seyran: bakıp seyretme, gezme, gezinme.
didar: yüz, çehre; mülâkat, görüş, görünme, görüş kuvveti, göz, açık, meydanda, göz, görme, görünme, görüşme, buluşma, yüz. Cenâb-ı Hakk’ın müminlere vâdettiği görünüşü, tecellîsi.
len-teranî: beni aslâ göremezsin (meâlinde).
vuslat: sevgiliye kavuşma, ulaşma, erişme.
mest: kendinden geçmiş. abdest alırken ayağın yıkanması farz olan yerini yâni topuklarla birlikte ayakları örten deriden yapılmış su geçirmez ayakkabı. adamın elini deve karnında yavrunun yattığı yere sokması. bağırsak içinde iken sıvayıp çıkarmak. ayakkabı.
sarhoş.


Mülk-i Bekadan Gelmişim Şiiri / İlahisi
Yunus Emre Şiirleri
Yunus Emre Divânı

Yorum Yaz