Şiir

Görenin Hali Döner

Görenin Hali Döner

Görenin Hali Döner Şiiri

Görenin hali döner nişansız bî-nişana,
Esrittin cümle halkı, sırf içildi peymane.

Sen bî-sıfat sıfatsın, bî-nihayet nihansın,
Âşıklara devletsin, meşhur oldun cihana.

Sözün işiten kulak, kendüden gitti andak,
Cümle gönüller mutlak saddak dedi burhana.

Seninle bir dem birlik, odur cihanda erlik,
Senden ayrıksı dirlik oldu kamu efsane.

Senin hikmetin ırak, sensin canlara durak,
Sen yandırdığın çırak ebedî ömür yana.

Hâssül-havâs bâbısın, âşıklar kitabısın,
Mutlak dîdâr kapısın göricek mahluk tana.

Yer gök kayim durduğu, denizler mevc vurduğu,
Cennet-ü hûr olduğu cümle sana bahane.

Dahi yer gök yoğ idi, cümle söz mensûh idi,
Âşıklar tapar idi o bî-nişan Sûbhân’a.

Bu göz kendözün görmez, nişan nişanın vermez,
Yunus’un aklı ermez, eren oldu dîvâne.

Yunus Emre (k.s)


Lügat:

bi-nişan: nişansız, adsız.
esritmek: sarhoş olmasına yol açmak, sarhoş etmek.
peymane: şarap bardağı, büyük kadeh.
nihan: gizli, saklı. bulunmayan. mevcut olmayan. sır.
bî-nihayet: sonsuz.
andak: o kadar.
saddak: doğrulama sözü, doğrudur demek.
burhan: kanıt, delil.
kamu: hep, bütün, halk hizmeti gören devlet organlarının tümü.
efsane: hem anlatıcı hem de dinleyiciler tarafından insanlık tarihinde yer aldığına inanılan veya öyleymiş gibi algılanan insan eylemlerinin yer aldığı bir anlatıdan oluşan bir folklor türüdür.
hikmet: bilgelik, sebep, gizli sebep, özlü söz, vecize.
ırak: uzak.
hâssül-havâs: kendilerini halktan ayrı ve üstün sayan, kendilerinde bir çeşit ayrıcalık gören kimseler, avam karşıtı.
bâb: lâyık, uygun. elverişli. fasıl, kısım, konu. kapı.
didar: yüz, çehre; mülâkat, görüş, görünme, görüş kuvveti, göz, açık, meydanda, göz, görme, görünme, görüşme, buluşma, yüz. Cenâb-ı Hakk’ın müminlere vâdettiği görünüşü, tecellîsi.
mahluk: yaratık.
tana kalmak: şaşa kalmak. şaşa.
kayim: ayakta duran, bir işte sebat eden, direnen, duran.
mevc: dalga.
cennet-ü hûr: cennet hûrileri.
mensuh: hükmü kaldırılmış. nesholunmuş. hükümsüz bırakılmış.
Sübhân: eksikliklerden uzak ve mükemmel sıfatlar sahibi olan Allah.
nişân: iz, belirti.
divâne: deli, kaçık, budala; bir şeye çok düşkün olan.


Görenin Hali Döner Şiiri
Yunus Emre Şiirleri
Yunus Emre Divânı

Yorum Yaz