Şiir

Giderim Ben Yol Sıra

Giderim Ben Yol Sıra

Giderim Ben Yol Sıra Şiiri

Giderim ben yol sıra yavlak uzanmış bir ağaç
Böyle lâtif böyle şirin gönlüm aydur birkaç sır aç

Böyl’uzamak ne manâdır çünkü bu dünya fânîdir
Bu fuzûllük nişânıdır gel beri miskinliğe geç

Böyle lâtif beziniben böyle şirîn düzünüben
Gönül Hakk’a uzanuban dilek nedir neye muhtâç

Ağaç karır devrân döner kuş budağa birken konar
Dahi sana kuş konmamış ne güvercin ne hod turaç

Bir gün sana zevâl ere yüce kaddin ine yere
Budakların oda gire kaynaya kazan kıza saç

Er sırrıdır sırrın senin er yeridir yerin senin
Ne yerdedir yerin senin sana sorarım ey ağaç

Yunus Emre sen bir nice eksikliğin yüz bin onca
Kur’ağaca yol sorunca teferrüclen yoluna geç

Yunus Emre (k.s)


Lügat:

yavlak: kötü, fena, değersiz, yavuz, düşkün, her şeyin kötüsü, çok, çok fazla.
latif: yumuşak, hoş ve ince bir güzelliği olan.
mana: içyüz. akla yakın sebep. rüya, düş.
fâni: bir gün ölecek olan, gelip geçici, bir gün sona erecek olan, kalıcı olmayan, kalımsız, ölümlü.
fuzûl: Yersiz, usulsüz, haksız olarak.
fuzûllük: Yersizlik, usulsüzlük, haksızlık.
nişân: iz, belirti.
miskin: çok uyuşuk olan; hiç veya yeteri kadar malı olmayan kimse, zelil, zayıf. Tasavvuf. Kulun, gerçek zenginin Cenâb-ı Hak olduğunu ve kendisinin O’na karşı mutlak bir ihtiyaç içinde bulunduğunu bilmesi durumu.
şirin: cana yakın, sevimli, tatlı, hoş.
beziniben: süslenmek.
devran: çağ, zaman, dünya.
budak: ağacın, gelişerek dal olacak sürgünü. ağaç gövdesinde birazı kalmış dal parçası.
hod: kendi. hod be hod: kendi başına.
turaç: sülüngillerden bir kuş.
teferrüc: gezinti, açılma, ferahlama.


Giderim Ben Yol Sıra Şiiri
Yunus Emre Şiirleri
Yunus Emre Divânı

Yorum Yaz